İstanbul Havalimanında turun hareket tarihinden bir gün önceki akşamı saat 22:30'da bulunma. Pasaport, check-in ve gümrük işlemlerinin ardından Türk Hava Yollarının TK157 nolu sefer sayılı uçuşu ile saat 00:40’da Amerika’nın en ünlü sahil kenti Miami'ye hareket. Yaklaşık 12 saatlik bir uçuştan sonra saat 06:00’da Miami'ye varış. Havalimanında sizleri bekleyen rehberiniz ile buluşma ve otelimize transfer olmadan önce ilk olarak Miami Beach’e gidiyor ve orada sabah yürüyüşü yapıyoruz. Açlık durumunuza göre sabah kahvaltısı veya kahve için kısa bir mola verdikten sonra aracımız ile turumuza başlıyoruz. Miami Beach, Lincoln road, önünde fotoğraf çekeceğimiz Miami Beach'in  sembollerinden biri olan Versace'nin malikanesi, zenginlerin mahallesi, Kübalı göçmenlerin oturduğu büyük bir mahalle olan Little Havana, şehrin eski harabe bölgelerinden olan ve şu an tüm dünyadan ünlü sokak boyama sanatçılarıyla beraber dev bir projeyle devasa sanat eserine çevrilen Wynwood bölgesi, Coconut Grove, günümüzde belediye binası olarak kullanılan eski Pan-Amerikan havayollarının deniz uçağı terminalini gördükten sonra Marina da fotoğraf molası vereceğiz. Birbirinden güzel evlerden oluşan Coral Gables, eskiden Mercan madeni olan ve şu an halka açık havuza dönüştürülen meşhur Mercan Havuzu ve Tarihi Biltmore Oteli göreceğimiz yerler arasında. Öğlen yemeği için Bay Side’da mola veriyoruz. Daha sonra Miami otelimize geçiyoruz. Geceleme otelimizde.

Sabah otelimizden ayrılış işlemleri ve saat 13:00 gibi çıkış. Arzu edenler rehberlerinin ekstra olarak düzenleyeceği Gator Park & Yıldızlar Adası turuna katılabilirler. İlk önce Miami Şehrinin en elit kısmında yer alan yıldızlar adasına gidiyoruz. Sinema ve müzik dünyasının en meşhur kişilerinin evlerini yakından görme fırsatını bulacaksınız. Gloria Estefan, Julio Igleases, Madonna, Frank Sinatra ve daha birçok ünlünün evi bu adada yer alıyor. Yıldızlar adası sonrası çok beğeneceğiniz Gator park turuna gidiyoruz. Bu turda arkasındaki büyük pervaneler yardımıyla gidebilen Air Boat olarak tabir edilen teknelerle sazlıkların arasında seyahat edecek, avlanan ya da güneşlenen Timsahları gözlemleyeceksiniz. Air Boat turundan sonra, timsahları yakından görme ve bilgi alma şansı bulacağız. Tur sonrası gemiye geçiş ve check-in işlemleri. Kabinlere yerleşme ardından serbest zaman.

Tüm günümüz denizde seyir halinde geçecek. Bu muhteşem geminin tadını çıkartmak için mükemmel bir fırsat. Kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinizi özel şefler tarafından taze olarak hazırlanan, herkesin damak tadına uygun çeşitli yiyecekleri bulunduran açık büfe restoranda ya da A La Carte restoranda sizin için özel ayrılmış yerinizde alabilirsiniz. Gün içerisinde Yoga ve fitness derslerinin yanı sıra, açık hava tenis, voleybol ve basketbol veya vücut geliştirme ekipmanlarının da yer aldığı son teknoloji ürünü Technogym ile donatılan spor salonundan yararlanabilirsiniz. Akşam yemeğinden sonra dilerseniz geminin renkli ve eğlenceli bar ve kafelerinde vakit geçirip canlı müzik dinleyebilir, dilerseniz Broadway stili müzikallerden oluşan tiyatro gösterilerine katılabilir, kumarhanede şansınızı deneyebilirsiniz. Akşam yemeği ve konaklama gemimizde.  

Cayman Adaları'nın canlı kalbi George Town, sadece berrak sular ve ılık esintilerden daha fazlasını sunar. Bir mutfak merkezi olan şehir, adada yaşayan 135 milletten etkilenen çeşitli gurme restoranlara sahiptir. Burada arzu edenler rehberlerinin ekstra olarak düzenleyeceği tura katılarak; Bu adanın neden bir banka cenneti olduğunu öğrenecek, Seven Mile Plajı'nda yürüyüşe çıkıp, muhteşem mercan resiflerine dalabilir, şehri keşfedecek. En son noktamız ise adanın en önemli noktalarından bir olan Kaplumbağa Yaşam merkezi. Burayı gezerek bilgi alacağız. Daha sonra merkezde serbest zaman ve gemiye geri dönüş. 

Tüm günümüz denizde seyir halinde geçecek. Bu muhteşem geminin tadını çıkartmak için mükemmel bir fırsat. Kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinizi özel şefler tarafından taze olarak hazırlanan, herkesin damak tadına uygun çeşitli yiyecekleri bulunduran açık büfe restoranda ya da A La Carte restoranda sizin için özel ayrılmış yerinizde alabilirsiniz. Gün içerisinde Yoga ve fitness derslerinin yanı sıra, açık hava tenis, voleybol ve basketbol veya vücut geliştirme ekipmanlarının da yer aldığı son teknoloji ürünü Technogym ile donatılan spor salonundan yararlanabilirsiniz. Akşam yemeğinden sonra dilerseniz geminin renkli ve eğlenceli bar ve kafelerinde vakit geçirip canlı müzik dinleyebilir, dilerseniz Broadway stili müzikallerden oluşan tiyatro gösterilerine katılabilir, kumarhanede şansınızı deneyebilirsiniz. Akşam yemeği ve konaklama gemimizde.  

Panama Kanalı'nı düşünün, aklınıza gelen görüntü dünyanın devasa tankerleri ve yolcu gemilerinin bir dizi kilitten geçmesi olabilir. Ancak bu, dünyanın bu bölümünün yalnızca bir yönünü yansıtır. Gemiler Atlantik'ten Pasifik'e doğru seyahat ederken, aynı zamanda sömürge kasabalarından, tarihi kalelerden ve bugün yüzlerce farklı hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapan insan yapımı göllerden geçerler. Panama Kanalı'nın Atlantik girişinde, Colón, tarihi binaları kademeli olarak restore edilen eski Panama'yı çağrıştırır. Yaklaşık 77 kilometre (48 mil) güneyde, kanalın Pasifik girişinde, Panama Şehri'nin ofis kuleleri ve apartman dairelerinden oluşan ışıltılı silüeti, ülkenin dinamik bugününü ve geleceğini yansıtır. Bu iki şehir arasında seyahat ederken, önünüzde destansı bir hikaye açılır - eski usul bir mühendislik, hırs ve cesaret başarısı. David McCullough'un kapsamlı tarih kitabı Denizler Arası Yol'da anlattığı gibi, bugün gemilerin Panama Kıstağı'nı geçmesini ve denizcilerin Güney Amerika'nın ucundan dolaşarak tehlikeli, yaklaşık 13.000 kilometrelik (8.000 mil) bir yolculuk yapmasını engelleyen şey, insan gücü ve mühendislik becerisinin birleşimidir.

Panama Kanalı'nın inşası geçmişten gelen destansı hikayelerden biridir, eski usul bir mühendislik, hırs ve cesaret başarısıdır. Bugün kanalda yapılan bir yolculuk, Limón Körfezi yakınlarındaki İspanyol tahkimatlarından Panama Şehri'nin ışıltılı silüetine, kanalın kendisinden bahsetmeye bile gerek yok, yüzyıllar boyunca yapılan bir yolculuktur. Bir asırdan biraz daha uzun bir süre önce, on binlerce işçi dinamit delikleri deldi, geğiren buharlı kürekleri sürdü ve kazmalarla çalıştı, tüm bunları yaparken sıtmaya karşı savaştı. Süveyş Kanalı'nın Fransız inşaatçıları sonunda Panama'da pes ederken, Amerikalı mürettebat sebat etti ve gemilerin bir kıta boyunca seyahat etmesini sağlayan bir rota oluşturdu. David McCullough'un kapsamlı tarihi The Path Between the Seas'de anlattığı gibi, bu, saf insan gücü ve mühendislik becerisinin bir kombinasyonuydu. 2016'da yapılan bir genişleme, kanalın kapasitesini iki katından fazla artırarak, dünyanın deniz trafiğinin merkezi olmaya devam etmesini sağladı. Birçok kişi Panama Kanalı'nı yalnızca olağanüstü bir insan yapımı başarı olarak görse de, bölge doğa bilimcilerin de ilgisini çekiyor. Panama'nın yağmur ormanları, kanalın inşası sırasında büyük bir biyolojik çeşitlilik kaybına uğradı, ancak bugün her biri 100'den fazla memeli ve sürüngen türü ve yaklaşık 500 farklı kuş, kanal boyunca uzanan doğa rezervlerinde gelişiyor.

Panama Kanalı boyunca yolculuğunuzun sonunda, kanalın Pasifik girişinde bulunan Balboa kasabasına ulaşacaksınız. Adını, Yeni Dünya'dan Pasifik'i gören ilk Avrupalı olan ünlü İspanyol kaşif Vasco Núñez de Balboa'dan alır. Balboa'nın yolculuğu tarihi, keşif çağının efsanevi bir başarısıydı. Bugün kıstağı geçen kanalın inşası da tarihi bir başarıydı ve bugüne kadarki en büyük inşaat mühendisliği projesiydi. 20. yüzyılın başlarında on yıl boyunca, kanalın inşasından insan gücü ve mühendislik becerisinin birleşimi sorumluydu.

Kanalın Karayipler ucundaki Colón'dan Pasifik ucundaki Balboa'ya yapacağınız bir yolculuk, bu dünya harikasına hayran kalmanızı ve yol boyunca sömürge kasabalarını, tarihi kaleleri ve Panama'nın yaban hayatı için kutsal alanları görmenizi sağlar. Mil olarak ölçülen kanal boyunca yolculuk nispeten kısadır, ancak destansı bir görünüme sahiptir. 

Panama Şehri'nin batısında, Panama Kanalı'nın Pasifik girişinde bulunan Fuerte Amador, bu eşsiz Orta Amerika ülkesinin birçok yüzünü keşfetmek için bir geçittir. Kanalın etkileyici mühendisliği başlı başına görülmeye değer bir harikadır; panoramik gözlem güvertelerine sahip Miraflores Kilitleri ziyaretçi merkezine kısa bir yolculuk, efsanevi insan yapımı su yolunda devasa mavnaların yolunu izleme şansı sunar. Kruvaziyer limanına sadece birkaç dakika uzaklıktaki yeni açılan Biomuseo, Panama'nın ekolojik harikalarına adanmış Frank Gehry tarafından tasarlanmış bir doğa tarihi müzesidir. Fuerte Amador, ziyaretçilerin bir fatih dönemi UNESCO Dünya Mirası Alanı'nda dolaşabileceği, sokak kafelerinde kahve yudumlayabileceği ve modern alışveriş merkezlerini inceleyebileceği hareketli, çok kültürlü başkent metropol Panama Şehri'ne taksiyle kolayca ulaşılabilecek mesafededir. Kırsal bir kaçış için, şehre gitmektense Soberanía Milli Parkı'nın tropikal yağmur ormanlarına gitmek, ağaçların tepelerinden yolcuları taşıyan bir hava tramvayına binmek veya Chagres Nehri kıyısındaki geleneksel köylerinde Emberá kabile halkıyla buluşmak arabayla yalnızca bir veya iki saat sürer.

Sabah bölgeyi gezmek için serbest vakit. Arzu edenler rehberlerinin ekstra olarak düzenleyeceği Frank Gehry's Biomuseum & Panama City turuna katılabilirler. Ünlü Frank Gehry tasarımı Biyomüze'ye kısa bir transfer için klimalı bir otobüse binin. Biyomüze, Panama Kıstağı'nın fiziksel yükselişinin hikayesini ve bu felaketli olayın bugün bildiğimiz doğal dünyayı nasıl değiştirdiğini anlatıyor. ABD dışında türünün ilk örneği olan Smithsonian Enstitüsü'ne bağlı. Panama, şaşırtıcı biyolojik çeşitliliği ve büyüleyici tarihi nedeniyle Biyomüze'nin yeri olarak seçildi. Ziyaretçiler Biyomüze aracılığıyla bu ülkenin ekolojik değerini keşfederler. Amaçları, eğitmek, Panama'nın doğal ve kültürel kaynaklarının bir alışverişini yaratmak ve çevre ve korunmasıyla ilgili bilgiye odaklanmaktır. Müze, kıstağın yükselişini ve doğal dünyayı dönüştürmeye devam eden biyolojik ve iklimsel değişiklikleri anlatıyor. Müzede yaklaşık 90 dakika geçirin ve sizi beş farklı galeride gezdirecek bir sesli rehber alın. Sonra, Cinta Costera 3 güzergahı ve yoğun sahil Avenida Balboa bulvarı boyunca panoramik bir sürüşte arkanıza yaslanın ve rahatlayın. İkincisi, gemiye geri dönüş yolunda Panama Körfezi'nin ve Panama Şehri'nin tarihi bölgesi olan Casco Viejo'nun mükemmel manzaralarını sunar.

Pasifik kıyısında bulunan Manta, Ekvador'un en önemli limanlarından biridir. Yaklaşık 200.000 sakini olan bu şehrin ekonomisinin temel direği ton balığıdır; hem balıkçılık hem de avın işlenmesi ve konservelenmesi. Başka bir deyişle, ton balığı endüstrisine karşı yoğun bir ilginiz yoksa, Manta büyük olasılıkla Quito, Galapagos ve And Dağları eteklerindeki haciendalar gibi ülkedeki diğer yerlere sadece bir durak noktası olacaktır. Yine de Manta, bazı çağdaş binalara ve birkaç tarihi mekana, ilginç müzelere ve parklar ve yakınlardaki plajlar şeklinde doğal güzelliğe sahip hoş bir liman kasabasıdır.

Ne Galapagos ne de ülkenin başkenti Quito, Manta'dan günübirlik gezi olarak ziyaret edilemez. Ancak Manta'ya ulaşmadan önce veya sonra fazladan zamanınız varsa, her ikisine de kısa bir uçuşla ulaşabilirsiniz. Hala yeterli zamanınız yok mu? Kuzeydeki Isla Corazón ve güneydeki Machalilla Milli Parkı, ekvatoral yağmur ormanlarının flora ve faunasına giriş imkanı sunar. Eğer bu yerler bile çok uzaksa, şehrin arkeoloji müzesi şiddetle tavsiye edilir ve Malecón boyunca yürüyüş, okyanus manzaralarını serinletici esintilerle birleştirir.

Tüm günümüz denizde seyir halinde geçecek. Bu muhteşem geminin tadını çıkartmak için mükemmel bir fırsat. Kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinizi özel şefler tarafından taze olarak hazırlanan, herkesin damak tadına uygun çeşitli yiyecekleri bulunduran açık büfe restoranda ya da A La Carte restoranda sizin için özel ayrılmış yerinizde alabilirsiniz. Gün içerisinde Yoga ve fitness derslerinin yanı sıra, açık hava tenis, voleybol ve basketbol veya vücut geliştirme ekipmanlarının da yer aldığı son teknoloji ürünü Technogym ile donatılan spor salonundan yararlanabilirsiniz. Akşam yemeğinden sonra dilerseniz geminin renkli ve eğlenceli bar ve kafelerinde vakit geçirip canlı müzik dinleyebilir, dilerseniz Broadway stili müzikallerden oluşan tiyatro gösterilerine katılabilir, kumarhanede şansınızı deneyebilirsiniz. Akşam yemeği ve konaklama gemimizde.  

Salaverry limanı esasen Peru'nun en ikonik meydanlarından birine ev sahipliği yapan Peru'nun kuzey başkenti Trujillo'ya gidiş yoludur; şehrin Plaza de Armas'ı. Parlak mavi, sarı ve kırmızı binalar 16. yüzyıla kadar uzanır ve trafiği bir kenara bırakırsak sizi fatihlerin günlerine geri götürür. Daha uzak bir geçmişe, hatta İnka'lardan bile önceki bir geçmişe zaman yolculuğu yapmak için şehrin etrafındaki harabelerin bolluğunu ziyaret edebilirsiniz. UNESCO Dünya Mirası Alanı olan Chimu başkenti Chan Chan ve Mochica bölgeleri Huaca del Sol ve Huaca de la Luna, sadece birkaç örnektir. Arzu edenler rehberlerinin ekstra olarak düzenleyeceği Trujillo & The Moche Temples turuna katılabilirler. Turunuzun ana varış noktası olan Trujillo şehrine gitmek için Salaverry liman bölgesinden ayrılıyor ve yaklaşık 40 dakikalık bir yolculuktan sonra varıyoruz. Burası Peru'nun üçüncü büyük şehridir ve geniş yeşil ve kahverengi And Dağları eteklerinin muhteşem fonuyla sömürge cazibesinin çoğunu hala korumaktadır. Trujillo'nun kalbinde, ana katedralin ve Belediye Binası'nın bulunduğu hoş ve geniş Plaza de Armas'ı göreceksiniz. Bu etkileyici sömürge meydanını dekoratif pencereleri ve balkonları olan muhteşem binalar çevreler. Huacas de Moche Müzesi'ni ziyaret edeceğiz. Moche kültürünün yapı geleneğini koruyan mimari bir tasarıma sahiptir. Müzede üç oda vardır. İlk oda ikonografik yönleri ve Moche aktivitelerini gösteren seramik detaylar sunar. İkinci oda farklı mezarları, Moche mücevherlerini ve tören kıyafetlerinde kullanılan bazı süsleri sergiler. Son oda Moche şehrindeki keşiflere ayrılmıştır. Dünyanın en büyük kerpiç yapısı olan Güneş Tapınağı'nı görüp, güzel ve canlı Moche tasarımlarıyla kaplı Ay Tapınağı'nın içini ziyaret edeceğiz.  Gemiye geri dönüş yolunda alışveriş için duracak ve Perulu zanaatkarların çevrelerinin zenginliğinden etkilenen derin bir duyarlılığa ve yaratıcılığa sahip olduğunu keşfedeceksiniz. Büyüleyici ve güzel sanatları kimliklerini, bilgilerini ve benzersiz tekniklerini ifade ediyor. İskeleye dönmeden önce Garcia ailesinin nesilden nesile yaptığı çok çeşitli geleneksel yerel ürünlerle tanışacaksınız. 

Saat 14:00'de gemimiz yanaştıktan sonra And Dağları topraklarındaki maceramız başlamak üzere! Kruvaziyer limanından alıp Lima havaalanına götürecek ve 75 dakikalık konforlu bir uçuşla Cusco'ya gidiyoruz. Antik İmparatorluk İnka Şehri'ne hoş geldiniz. Uçağınızın penceresinden Pasifik Okyanusu'nun mavi gökyüzüyle birleşmesini ve ardından devasa kumullara dönüşmesini izleyebilirsiniz. Bunlar da devasa And Dağları'nın yamaçlarına yayılır. Bu dağlar yüzyıllar önce etkileyici İnka medeniyeti tarafından fethedilmiştir. Cusco'ya vardığınızda, yerel rehberiniz Cusco havaalanındaki ulusal uçuşların varış bölgesinde adınızın yazılı olduğu bir tabelayla sizi bekliyor olacak. "Bu yükseklik hastalığı değil... cennete yakın olma hissi" yükseklik hakkında sık sık söylenen bir cümledir. Otelimize transfer ve dinlenme. 

Bugün o gün, Machu Picchu! Sizi sabah 4:00'te otelinizden alıyoruz, ardından özel minibüsümüzle Ollantaytambo Tren İstasyonu'na gidiyoruz ve sabah 6:10'daki Expedition trenine biniyoruz. (Ollantaytambo'da başlamayı tercih ederseniz, sizi sabah 5:20 - 5:30 arasında otelinizden alıyoruz). Treniniz sabah 6:10'da Ollantaytambo'dan hareket ediyor ve hemen dar Vilcanota Nehri kanyonuna giriyor. Her iki taraftaki dik kanyon duvarları yemyeşil subtropikal ormanlarla kaplı. Nehrin karşısındaki İnka teraslarını dikkatlice arayın, bunlardan bazıları bugün hala çiftlik olarak kullanılıyor!

Aguas Calientes'e vardığınızda, rehberiniz sizi tren istasyonunda karşılayacak. Daha sonra Machu Picchu'ya giden servise binmeden önce bir şeyler atıştırmak için biraz zamanınız olacak. Gerçekten mistik bir yer ve dünyanın başka hiçbir yerinde göremeyeceğiniz bir şey! Rehberiniz size yaklaşık iki saat süren bir tur yaptıracak. Machu Picchu Kalesi'nin önemli kısımlarının çoğunu görün. Machu Picchu'nun üç sektöre nasıl ayrıldığını öğrenin: tarımsal, yerleşim ve dini.

Machu Picchu'nun olağanüstü manzaralarından doyduğunuzda, öğle yemeği için otobüse binip Aguas Calientes'e geri döneceksiniz (dahil değildir). Treninizin kalkış saatine bağlı olarak, alışveriş, gezi veya müze veya kaplıca ziyareti için de zamanınız olabilir.

Expedition treni sizi muhteşem Urubamba Nehri'ni takip ederek saat 15:20, 16:22, 16:43 veya 18:20'de Ollantaytambo'ya geri götürecektir. Aguas Calientes'e yakın olan kanyon dardır ve nehirde birçok güzel beyaz su bölümü vardır. Ayrıca, dik kanyon duvarına yüksekten bakarsanız, trenden Wiñay Wayna'yı da görebilirsiniz! Ollantaytambo'ya döndüğünüzde, şoför sizi tren istasyonunun çıkışında karşılayacak ve özel aracımızla Cusco'daki otelinize geri götürecektir. Dönüş treninizin saatine bağlı olarak saat 19:00 ile 22:00 arasında otele varmayı bekleyebilirsiniz.

Sabah Lima'ya uçuşumuz için Cusco otelinizden ayrılıyoruz. Uçuşumuzun ardında Lima'nın sömürge ve modern bölgelerinde harika bir şehir turuna başlayacağız.Plaza San Martin veya Şehrin ana meydanı (Plaza de Armas) gibi Fransız tarzı, cumhuriyetçi meydanlarda kaybolabilir ve Jirón de la Unión adlı büyüleyici bir sömürge sokağında dolaşabilirsiniz. Bunu takiben, rehberimiz sizi San Francisco'daki sömürge Manastırı'na götürecek ve burada güzel İspanyol barok mimarisini ve sömürge dönemlerinden kalma bazı dini heykelleri takdir edebilirsiniz. Ancak, en iyisi gizemli yeraltı mezarlarının altında saklı olanı keşfetmek olacak! Burada, bu manastırın neden ilk Lima sakinleri için ilk mezarlık olarak kabul edildiğini öğreneceksiniz. Daha sonra sizi Callao limanına geri götüreceğiz.

Çoğu turist, orman ve sisle kaplı dağ tepelerindeki kaleleriyle yemyeşil bir Peru hayal ederken, Pisco bölgesi, ay manzarasının ve kaynayan denizin, hepsi toprak tonları ve turkuaz tonlarında, şaşırtıcı derecede çıplak bir birleşimidir. Ancak güzelliği bu kadar sade olan bir yer için, bölge hem tarımsal (aynı adı taşıyan sevilen ulusal brendi buradan gelir) hem de kültürel (Paracas'tan İnkalara kadar medeniyetler burada bir iz -ya da birçok iz- bırakmıştır) olarak şaşırtıcı derecede verimlidir.

Ancak ziyaretiniz sadece imza kokteylleri ve antik kalıntılarla ilgili olmayacak: Yerel sular, akıl almaz bir hayvanat bahçesine ev sahipliği yapan, genellikle Peru'nun Galapagos'u veya sadece Küçük Galapagos olarak adlandırılan bir bölgedir. Pisco bölgesindeki diğer önemli yerlerin yanı sıra, bu vahşi yaşam mekanlarına General San Martín limanından oldukça kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz. Ya da sadece deniz kenarında bir masa kurabilir ve hayatınızın en taze ceviche'lerinden biriyle karnınızı doyurabilirsiniz; ayrıca elinizin altında bir de ev yapımı pisco sour bulundurabilirsiniz.
Arzu edenler ise rehberlerinin ekstra olarak düzenleyeceği Peru's Galapagos: The Ballestas Islands Turuna katılabilirler. Gemiden ayrılarak iskeleye geçiyor ve manzaralı Ballestas Adaları'na doğru bir tekne yolculuğuna çıkıyoruz. Ölçek olarak çok daha küçük olsalar da, bu adalar Peru'nun Galápagos Adaları'nın kendi versiyonunu temsil ediyor. Paracas Yarımadası ve yakındaki Ballestas Adaları, Peru kıyılarının en önemli yaban hayatı koruma alanını oluşturuyor. Ünlü Candelabro'ya hayran kalacaksınız - kıyı tepelerine kazınmış Nazca çizimleri tarzında dev bir figür. Ballestas Adaları'nda gezinirken, Guanay karabatağı, Peru sümsük kuşu ve Peru pelikanı gibi birçok deniz kuşuna dikkat edin. Humboldt penguenleri ve deniz aslanı kolonileri de burada bulunabilir.

Tüm günümüz denizde seyir halinde geçecek. Bu muhteşem geminin tadını çıkartmak için mükemmel bir fırsat. Kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinizi özel şefler tarafından taze olarak hazırlanan, herkesin damak tadına uygun çeşitli yiyecekleri bulunduran açık büfe restoranda ya da A La Carte restoranda sizin için özel ayrılmış yerinizde alabilirsiniz. Gün içerisinde Yoga ve fitness derslerinin yanı sıra, açık hava tenis, voleybol ve basketbol veya vücut geliştirme ekipmanlarının da yer aldığı son teknoloji ürünü Technogym ile donatılan spor salonundan yararlanabilirsiniz. Akşam yemeğinden sonra dilerseniz geminin renkli ve eğlenceli bar ve kafelerinde vakit geçirip canlı müzik dinleyebilir, dilerseniz Broadway stili müzikallerden oluşan tiyatro gösterilerine katılabilir, kumarhanede şansınızı deneyebilirsiniz. Akşam yemeği ve konaklama gemimizde.  

Tüm günümüz denizde seyir halinde geçecek. Bu muhteşem geminin tadını çıkartmak için mükemmel bir fırsat. Kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinizi özel şefler tarafından taze olarak hazırlanan, herkesin damak tadına uygun çeşitli yiyecekleri bulunduran açık büfe restoranda ya da A La Carte restoranda sizin için özel ayrılmış yerinizde alabilirsiniz. Gün içerisinde Yoga ve fitness derslerinin yanı sıra, açık hava tenis, voleybol ve basketbol veya vücut geliştirme ekipmanlarının da yer aldığı son teknoloji ürünü Technogym ile donatılan spor salonundan yararlanabilirsiniz. Akşam yemeğinden sonra dilerseniz geminin renkli ve eğlenceli bar ve kafelerinde vakit geçirip canlı müzik dinleyebilir, dilerseniz Broadway stili müzikallerden oluşan tiyatro gösterilerine katılabilir, kumarhanede şansınızı deneyebilirsiniz. Akşam yemeği ve konaklama gemimizde.  

Coquimbo, bir başkent için nispeten küçük olabilir (Şili'nin Elqui eyaletinin merkezidir), ancak Pan-Amerikan Otoyolu üzerindeki konumu ve önemli bir liman statüsü nedeniyle Coquimbo, oldukça fazla yerli ve yabancı ziyaretçi almaktadır. Birçoğu şehri, çevredeki Elqui Vadisi'nin cazibe merkezlerini keşfetmek için bir başlangıç noktası olarak kullanmaktadır. Ruta de Estrellas (Yıldızlar Yolu) ile ulaşılan vadinin üzüm bağları, yaklaşık bir düzine gözlemevi de dahil olmak üzere dünyanın astronomik gözlem altyapısının yaklaşık %70'ine ev sahipliği yapan bir çöl manzarasına yol verir. Şehir dışındaki diğer popüler yerler arasında Guanaqueros ve Tongoy gibi güneydeki sahil kasabaları bulunur. Ancak, Coquimbo'nun kendi turistik yerlerini kontrol etmeden şehir sınırlarının ötesine acele etmeyin; madencilik ve liman tarihi nedeniyle, yerel yaşam ve kültür üzerinde oldukça fazla küresel etki olmuştur. Bu etkinin belirgin olduğu yerlerden biri de Coquimbo Camii'dir; 2007 yılında açılışı yapılan, yakın zamanda inşa edilmiş bir yapı olmasına rağmen, Şili'nin bu kıyı kasabasının uzun ve büyüleyici tarihinin bir kanıtıdır. Arzu edenler rehberlerinin ekstra olarak düzenleyeceği La Serena & Coquimbo turuna katılabilirler. 

Turumuzda Coquimbo şehir merkezinden panoramik bir sürüşle Plaza de Armas'ı (ana meydan) geçeceksiniz. Pan-Amerikan Otoyolu üzerinden güzel La Herradura de Guayacan Koyu'na doğru gidiyorsunuz. Pasifik Okyanusu'ndaki bu muhteşem sahil beldesinin fotoğraflarını çekin. Sir Francis Drake, Sharp ve diğer eşit derecede kötü şöhretli karakterler de dahil olmak üzere korsanlar ve korsanların ziyaretleriyle dolu renkli bir tarihe sahiptir. Bir sonraki durağınız, simgesel simgesi kıyı caddesindeki El Faro deniz feneri olan La Serena şehridir. Bu bölge, modern mimariye, popüler otellere, hareketli barlara, nabız gibi atan diskolara ve kaliteli restoranlara ilgi duyan ziyaretçiler ve yerel halkla doludur. Bu popüler parkın ağaçları arasına yerleştirilmiş birçok reprodüksiyon mermer heykeli takdir etmek için ağaçlarla çevrili güzel Francisco de Aguirre Caddesi'nden aşağı doğru ilerleyeceğiz.Bölgenin sömürge öncesi eserlerinin en kapsamlı seçkisine ev sahipliği yapan Arkeoloji Müzesi'ni ziyaret edeceksiniz. Diaguita çanak çömleklerinin ve Paskalya Adası'ndan orijinal bir Moai'nin muhteşem bir sergisi var. Papaya ürünleri, lapis lazuli (yarı değerli taş), Combarbalita el sanatları, Diaguita motifli çanak çömlek ve seramikler ve alpaka yünü ürünleri bulmak için La Recova el sanatları pazarına doğru bir blok yürüyüp turumuzu bitiriyoruz. 

Sabah gemiden ayrılarak San Diego'ya gidiyoruz. Şili'nin başkenti ve en büyük şehri olan Santiago, karla kaplı And Dağları ve Şili Sahil Sıradağları ile çevrili bir vadide yer almaktadır. Şehrin eski sömürge çekirdeğinin görkemli kalbi olan Plaza de Armas, 2 neoklasik simgeye ev sahipliği yapmaktadır: Ulusal Tarih Müzesi'ne ev sahipliği yapan 1808 Palacio de la Real Audiencia ve 18. yüzyıldan kalma Metropolitan Katedrali. La Chascona, şair Pablo Neruda'nın evi ve müzesidir. Arzu edenler rehberlerinin ekstra olarak düzenleyeceği tura katılarak bu güzel şehri tanıyacağız. Tur sonrası otelimize transfer. odaların dağılımından sonra dinlenmek için serbest vakit. Geceleme otelimizde.

Sabah kahvaltısından sonra serbest zaman. Arzu edenler rehberlerinin ekstra olarak düzenleyeceği Casablanca Valley & Vina Del Mare turuna katılabilirler. Bu turumuzda Şili'nin iki bölümünü tanıyacağız. İlk bölümde Şili'nin Dünyaca meşhur şaraplarını tadabilirler. Santiago'dan yola çıkarak, Casablanca Vadisi'nin şarap imalathanelerini ve üzüm bağlarını ziyaret edeceğiz. Okyanusla serinleyen iklimi, criso beyaz şarapları ve koyu kırmızı şaraplar üreten bu sertifikalı 'Denomination of Origin' bölgesinin topraklarını keşfedeceğiz. Daha sonra Santiago'dan kıyı şehirlerine geçeceğiz.  Valparaiso Limanı ve Viña del Mar'ın canlı renklerinin ve kültürünün tadını çıkaracağız. Muhteşem plajları, enfes deniz mahsülü yemekleri, Valparaiso'nun kaleidoskopik ev ve tepe yayılımı, sokak sanatının fotoğraflarını çekip ve şehrin ilginç tarihini dinleyeceğiz. Tur sonrası otelimize dönüş ve serbest zaman. Geceleme otelimizde. 

Sabah rahat ve serbest bir güne balşlıyoruz. Arzu edenler alışveriş veya müzelerde günlerini değerlendirebilir. Bugün için kaçırılmaması gereken bir tura sizleri davet ediyoruz. Ekstra olarak yapılacak bu turumuzda Santiago'dan öğleden sonra yapacağınız bir geziyle Cajón del Maipo'yu keşfedin. Şelale ve And Dağları manzarasının tadını çıkarın, şifalı kaplıcalarda rahatlayın ve dünyanın en uzun sıradağlarının ortasında, yıldızların altında bir kamp ateşinin yanında geleneksel bir Şili barbeküsünün tadını çıkarın! Sabah 01:00 gibi otele geri dönüş. 

Sabah erken saatte otelimizden ayrılarak Santiago havalimanına gidiyoruz. Burada pasaport, ceheck-in ve gümrük işlemlerinin ardından Türk Hava Yollarının TK216 sefer sayılı uçuşu ile saat 11:40'da İstanbul'a hareket. Geceleme uçakta. 

Yerel saat ile 11:45'de İstanbul'a varış ve turumuzun sonu.